(Intro) JT
Let’s go
Başlayalım
Baby I gotta have some more,
Biraz daha almalıyım bebeğim
(Turn the track up)
(Şarkıyı başlat)
What’s it gonna take to get a score,
Skor yapmak ne kadar tutacak
(Turn the beat up)
(Tempoyu artır)
Got me like a fien banging on your door,
Beni kapını çalan bir iblise çevirdin
(I think I want some of that)
Sanırım bundan biraz istiyorum
Why don’t you meet me on the floor?
Neden benimle sahnede buluşmuyorsun?
And then?
Ve sonra?
Step into my office won’t you like to sample, a taste of my stuff
Ofisime gelsene, malzemelerimin tadından bir örnek ister miydin
(JT: yeah c’mon)
(JT: Evet, hadi)
I’ve got a million different flavors
Bir milyon farklı lezzetim var
all the boys say they can’t get enough,
tüm erkekler doyamadıklarını söylüyor
Want some under your skin you’re begging me for more,
Teninin altından biraz istiyorum, daha fazlası için yalvarıyorsun
You’ll get addicted to this but baby you’ve been more,
Buna bağımlı olacaksın bebeğim ama daha fazlası oldun
Don’t let these innocent eyes fool you
Bu masum bakışların seni kandırmasına izin verme
when I’m on the floor, the floor, the flor
ben sahnedeyken, sahnede, sahnedeyken
Cause I could be your dealer,
Çünkü senin tacirin olabilirdim
I can be your only friend when you meet her,
Onunla buluştuğunda tek arkadaşın ben olabilirim
I’ll keep you coming back again,
Geri gelmeni sağlayacağım
You can call me anytime I can make you feel fine,
Beni her zaman arayabilirsin, iyi hissetmeni sağlayabilirim
You can tell my bag of tricks if you need a fix,
Düzelmeye ihtiyacın olduğunda benim sihirli çantamı anlatabilirsin
Then I’m a dealer, Hey!
O zaman ben bir tacirim, hey!
Love love dealer, Hey (check it out)
Aşk, aşk taciriyim, hey
All those other pushes they say
Diğer hepsi iteliyor, diyorlar ki
They got that good stuff that you already know
Senin zaten bildiğin güzel malları olduğunu,
(You already know what it is)
(sen onun ne olduğunu zaten biliyorsun)
That they can’t do what I do – oh no,
Onların benim yaptığımı yapamadıklarını – oh hayır,
I’ll take you places that you never thought you’d go,
Seni hiç gideceğini düşünmediğin yerlere götüreceğim
I can get you so high with the things I do,
Yaptığım şeylerle seni daha yukarı taşıyabilirim
You get a rush in your veins and we start to move,
Damarlarında bir coşku hissedersin ve harekete başlarız
Don’t let these innocent eyes fool you when I’m on the floor, the floor, the floor,
Bu masum bakışların seni kandırmasına izin verme ben sahnedeyken
Cause I could be your dealer,
Çünkü senin tacirin olabilirdim
I can be your only friend when you meet her,
Onunla buluştuğunda tek arkadaşın ben olabilirim
I’ll keep you coming back again,
Geri gelmeni sağlayacağım
You can call me anytime I can make you feel fine,
Beni her zaman arayabilirsin, iyi hissetmeni sağlayabilirim
You can tell my bag of tricks if you need a fix,
Düzelmeye ihtiyacın olduğunda benim sihirli çantamı anlatabilirsin
Then I’m a dealer, Hey!
O zaman ben bir tacirim, hey!
Love love dealer, Hey (check it out)
Aşk, aşk taciriyim, hey
You can call me anytime I can make you feel fine,
Beni her zaman arayabilirsin, iyi hissetmeni sağlayabilirim
You can tell my bag of tricks if you need a fix,
Düzelmeye ihtiyacın olduğunda benim sihirli çantamı anlatabilirsin
Then I’m a dealer, Hey!
O zaman ben bir tacirim, hey!
Love love dealer, Hey (check it out)
Aşk, aşk taciriyim, hey
Break It Down
Yık şunu
JT: Baby I gotta have some more,
Biraz daha almalıyım bebeğim
ED: As roll back and you feel dizzy,
Fiyatı düşür ve başın dönsün
JT: What’s it gonna take to get a score,
Skor yapmak ne kadar tutacak
ED: Now you got me in your system.
Şimdi beni bünyene aldın
JT: Got me like a fien banging on your door,
Beni kapını tekmeleyen bir iblise çevirdin
ED: So now you know what you’ve been missing,
Şimdi neyin eksikliğini çektiğini artık biliyorsun
JT:Why don’t you meet me on the floor?
Neden benimle sahnede buluşmuyorsun?
And then?
Ve sonra?
You’d don’t gotta say that you like it,
Bunu sevdiğini söylemek zorunda değilsin
I can tell by the look in your eyes,
Gözlerindeki bakıştan anlayabilirim
Won’t you give it a try, you’ll be mine
Buna bir şans vermeyecek misin, benim olacaksın